×
Hamburger Menü
×

Dışkılama Güçlüğü Tedavisinde Biofeedback Uygulaması Nedir?
Nasıl uygulanır?

Dışkılama güçlüğü nedir?

Pelvik uyumsuzluk-dışkılama zorluğu: dışkılama esnasında pelvik taban kaslarının gevşememesi olarak tanımlanmaktadır.  Dışkılama zorluğunun oluşma nedenleri ise: Çocukluk döneminde verilen dışkılama eğitiminin yanlış olması, okul - yurt gibi ortamlarda dışkılamada rahat edilememesi gibi faktörlerden dolayı yanlış bir dışkılama mekanizmasının geliştirilmesi olarak belirtilebilir.
Özellikle genç kadınlarda rastlanan dışkılama güçlüğünün tanılanmasında görülen belirtiler şu şekildedir:

- Hastalarda sıklıkla ıkınarak dışkılama,
- Dışkılama sırasında tam olarak boşaltamama hissi gibi belirtiler görülür.
Ayrıca tanılama için dışkılama esnasında makat kaslarında gevşeme olmaması ve de bunun anal manometri (basınç ölçümü) ve MR defekografi (dışkılama esnasında görüntü alınması) ile gösterilmesi önemlidir.

Dışkılama güçlüğü tedavisi ve Biofeedback uygulaması nedir?

Biofeedback Uygulaması, isminden de anlaşılabileceği üzere bir fonksiyonun kişiye yeniden kazandırılması yani geribildirimidir. Bu yöntemde kullanılan İşitsel-görsel biofeedback, EMG yani iğne biofeedback gibi çeşitler genellikle hızlı bir iyileşme süreci sağlamaktadır.
Dışkılama güçlüğü ya da gaz-gaita kaçırma hastalıklarının tedavisinde kullanılan biofeedback yönteminde amaç, anal bölgenin gerçekleştiremediği kasılmanın ya da gevşemenin derecesinin hastaya gösterilmesi ve hastanın bu fonksiyonu tekrar geliştirmesini sağlamaktır.
Bozulan fonksiyonların yeniden kazandırılması sırasında kasların işlevsel hale gelebilmesi için audio-visual biofeedback gibi aletler kullanılmaktadır. Bu aletlerle anal kanala ince bir basınçölçer yerleştirilir; hastaya anal bölgeyi kasması ve gevşemesi söylenir; hasta ve hekim cep telefonu büyüklüğünde bir monitörden, kasma ve gevşemenin derecesini ışıklı/şematik olarak görebildikleri gibi aynı zamanda da bu işlemi sesin artıp azalmasıyla takip edebilirler. Yani hem görüp hem duyabilirler. Bu işleme de görsel-duysal biofeedback denir.
Son zamanlarda ise daha gelişmiş software’ler yardımıyla bilgisayar yardımlı EMG biofeedback sistemleri kullanabiliyoruz. Böylece hekim yerine, sürekli bir bilgisayar kontrolü ve kaydı ile biofeedback uygulanabilir. Tüm bu uygulamaların amacı işlem sırasında hastanın ne kadar kasıp gevşediğini hastaya ileterek hastanın doğru egzersiz yapmasını sağlamak ve hastaya kaybolan kasılıp gevşeme işlemini yeniden kazandırmaktır.
Biofeedback yönteminden tam olarak cevap alınamayan hastalara ise, botulinum toksinini yani iğne uygulaması yapılabilir. Bir diğer yöntem olan balon ekspulsiyon (atma) uygulaması özellikle pelvik dissinerji-uyumsuzluk tespit edilen kronik kabızlığı olan bireylerin eğitiminde kullanılabilmektedir.
Bu tedavilere ek olarak, hastalara doğru dışkılama mekanizmalarının öğretilmesi, bağırsak sağlığı açısından doğru diyet uygulamalarının anlatılması, tedavi başarısını artırmaktadır.